18 Şub 2015
Şubat 18, 2015

Saros Döngüleri

0 Yorum

 

Saros döngüsü, 18 yıl, 11 ay, 8 saatlik (yaklaşık 6585 ⅓ gün) bir tutulma döngüsüdür. Güneş ve Ay tutulmalarının tahmininde kullanılır. Tutulmayı takip eden bir Saros’tan sonra, Güneş, Ay ve Dünya birbirlerine göre yine aynı şekilde dizilir ve benzer bir tutulma daha gerçekleşir. Saros döngüleri, Kaldea’lılar tarafından keşfedilmişti ve onlardan sonraki zamanlarda da Hipparchus, Pliny ve Ptolemy tarafından da bilinmekteydi. Bunların hepsi Saros’tan daha farklı isimlerle bahsetmişlerdir. Saros ismi ise, 1691’de Edmond Halley tarafından konmuştur. Halley, bu tabiri, 11. yy Bizans veri sözlüğü Suda’dan almıştır. Her ne kadar Guillaume Le Gentil 1756’da, bu tutulma döngüsü olgusunun hatalı isimlendirildiğini ortaya koymuşsa da, Saros ismi kullanılmaya devam etmektedir.

Saros göngüsü, benzer bir tutulmanın bir daha ne zaman olacağının tahmin edilmesi açısından faydalı olmanın yanında, Ay yörüngesinin üç periyotu (sinodik [kavuşum] ay, drakonik [ejder] ay, anomalistik [ayrıksıl] ay) ile de yakından alakalıdır. Tutulmanın gerçekleşmesi için ya Ay Dünya ve Güneş’in arasına (güneş tutulması), ya da Dünya Güneş ve Ay’ın arasına (ay tutulması) girmelidir. Bu sadece Yeni Ay ve Dolunay dönemlerinde gerçekleşir ve bu fazların tekrar etme süreçleri de, Ay’ın yaklaşık 29.53 günlük sinodik periyotuyla tanımlanır. Ancak, Yeni Ay veya Dolunay dönemlerinde, Ay ve Dünya’dan birinin gölgesi genellikle diğerinin kuzeyine veya güneyine düşer. Bu nedenle de, bir tutulma gerçekleşmesi için, bu üç göksel cismin aynı zamanda neredeyse düz bir çizgi üzerinde hizalanmaları da gereklidir. İşte bu hizalanma da, Ay’ın ekliptik düzlemden geçmesi ve bu düzlemin yükselen veya alçalan düğümlerinden birinde olması ile mümkündür. Ay’ın, ekliptik düzlemi aynı düğüm üzerinden iki ardışık geçişi arasındaki süreyi de 27.21 günlük drakonik ay verir. Son olarak, aynı görüntüleri yaratan ve süre olarak aşağı yukarı aynı uzunlukta devam eden tutulmalarda, Dünya ve Ay arasındaki mesafe de aynı olmalıdır. Ay’ın Dünya etrafında bir tur atıp tekrar aynı mesafedeki konuma gelme süresi de, 27.55 günlük anomalistik ay ile ifade edilir.

Saros döngüsü kavramı, 223 sinodik ayın yaklaşık 242 drakonik aya, bunun da yaklaşık 239 anomalistik aya eşit olduğunun fark edilmesiyle şekillenmeye başlamıştır (buradaki yaklaşık değerler en fazla 2 saatlik bir sapma içermektedirler). Burada vurgulanmak istenen, bir Saros döngüsü sonucunda, Ay’ın tamamladığı sinodik, drakonik veya anomalsitik ayların sayısı bir tamsayı olacak ve Güneş – Dünya – Ay geometrisi de yine benzer bir şekil oluşturacaktır: Ay yine aynı fazda olacak, aynı düğümde bulunacak ve Dünya’dan aynı mesafede konumlanacaktır.

Eğer kişi, üç Saros döngüsü boyunca beklerse, yine aynı yerel zamanda benzer bir tutulma daha izleyebilir. Üçlü [Triple] Saros veya Exeligmos (Yunanca; “çarkın dönüşü”) adı verilen üç Saros periyodu, 54 yıl ve 1 ay, yani neredeyse 19756 tam gündür. Herhangi bir zamanda, yaklaşık 40 tane Saros serisi mevcuttur. Saros serilerinin numaralandırılması, tutulmanın türüne (Güneş veya Ay) ve Ay’ın yükselen düğümünde mi yoksa alçalan düğümünde mi gerçekleştiğine göre yapılır. Güneş tutulmalarında, yükselen düğümde gerçeleşen tutulmalara tek, alçalan düğümde gerçekleşenlere ise çift sayı verilir. Ay tutulmalarında ise bunun tam tersi olan bir numaralandırma sistemi uygulanır.

 KISACASI HER 18 YIL 11 AY 8 SAATTE BİR BİRBİRİNE BENZEYEN YENİ OLAYLAR YAŞARIZ

Saros Dönüş Haritaları
18 yıldan biraz daha uzun zaman içinde iki kez ‘Saros Dönüşü” tutulmaları gerçekleşir. Bu tutulmalar, prenatal Güneş ve Ay tutulmalarının Saros eşleridir. Bunlarla ilgili haritalar da, prenatal tutulma haritalarının geleceğe yönelik incelenmesine benzer işlev görürler. Asıl tutulma haritalarının enerjilerini taşıyan bir kişi olarak nasıl evrimleşildiği ve dönüşüm geçirildiği ile birlikte, ilerideki 18 yıl içindeki değişim gerekliliklerini de ifade ederler.

Prenatal Tutulmalar
Kişinin doğumundan önceki Güneş ve Ay tutulmalarına “prenatal tutulmalar” adı verilir. Bunların, insan üzerinde büyük “şekillendirici” etkileri olduğu, kişinin uterusda bunların enerjileriyle aynı frekansa geçtiği düşünülür. Doğumdan önceki Yeni Ay ve Dolunay’ın haritaları da (her ne kadar daha az belirleyici olsalar da) önemlidir. Bu tutulma haritalarının niteliklerini açıklamak aslında çok zordur. Prenatal haritalar, şekil olarak natal haritalarla aynıysa da, gezegenlerin farklı burçlarda yerleşmesi, retrograde hareketten ileri harekete geçiyor olmaları gibi farklı fenomenlerin ifade ettiği farklı etkileri içerirler. Bu haritalara bakarken, ruhunuzun şu anda yaşadığınız yaşama doğru ilerlemekte olduğunu görürsünüz. Bu, insana, Güneş sisteminin ötesinden gelen bir ruhun küçük bir insan şekline giriş sahnesini izlettirir.  Prenatal tutulmanın kardeşi olan ay tutulmasıda neden dünyaya geldiğimizi gösteren ana sebep ve karmadan kurtulamamazı gösteren ana etkidir ay tutulması sarosunun çifti geçmiş hayatta hangi tarihlerde sorun yaşadıgınızı gösterir. Astroloji de ölümü ve yeniden doğuşu gösteren ana sembol 8 evdir. Dogumunuzdan önce olan prenatal güneş tutulması tam doğum saatinize göre 8 ev girişinde oldugunda ölürsünüz.  Bu kadar  basit  tabi bu kadersel ölüm ecel için gecerlidir.  Ölümün 3 tipi vardır.  ‎2 sini atlatabilirsiniz ama prenatl dereceli saros 8 evde olduğunda nefesiniz bitmiştir.  İntihar öldürülmek veya kaza bu prenatal tutulma ile ilgilide olabilir olmayadabilir bu kişinin horoskobu ve doğum saatiyle ilgilidir.   Tüm yaşanılan iyi ve kötü olaylar ögreticidir bir yerlerde yanlış ekilen tohumların zehri kalbinizi acıtıyor olabilir veya bir yerlerde ektiğiniz çiçeklerin kokuları ile mest olmuş olabilirsiniz.  Farkındalık ve ruhun ilahi gücü olsun evrende her şey bir sistem ile çalışır kötülüğün doğasının bile formülü vardır.

Oğuzhan Ceyhan

 

 

 

 

 

 

 

Cevap Yaz